21 Kasım 2016 Pazartesi

Fesleğen

Yeni bir eve taşındım mı, ilk iş fesleğen dikerim ben... Bir konserve kutusuna, çatlak bir demliğe, kulbu kırık bir fincana, illa ki bir fesleğen dikerim... Fesleğensiz ev olmaz, yazlık hiç olmaz...
Sabahları kalktığımda, ilk iş balkona çıkarım, çiçeklerime bakarım tek tek, ne sürprizleri var benim için, ne tür bir yaşama evsahipliği yapıyorlar, bir kelebek kozası mı var içlerinde bir arı kovanı mı yanlarında, minnacık kurtlar mı basmış, meyve sinekleri mi? Yanlarındaki su kapları kumrulara mi suluk olmuş, marulcukların kenarlarından mı koparmış serçeler?
Sonra fesleğenimi okşarım, elimde kalan kokusunu çekerim burnuma, evimdeyim derim, derin derin...
Sardunyalar ne kadar dışarı bakarsa fesleğenler o kadar içeri çeker insanı... Bir çay demlemeye, bir bisküvi açmaya, biküviyi çaya banmaya... Yuvaya davettir fesleğenler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...