24 Haziran 2016 Cuma

İçimdeki Atuan

Görsel: Deviantart - Ethem Onur Bilgiç
İçimde kocaman bir karanlık var bugünlerde... Neye başlasam yarım kalıyor, neyi çözsem yeni sorunlar yaratıyor... Dert bir tane değil ki, düğümleri çöz çöz bitmiyor... Sıkılıyorum, bunalıyorum, kaçmak istiyorum... Yok olmak istiyorum bir yandan da... Gitsem diyorum, biliyorum ki "bu kent peşini bırakmaz senin" misali, tüm çözümsüzler peşimden gelecek... Bir labirent içinde, dolanıp duruyorum o karanlıklarda... Kaybolmayayım diye belime bağladığım ip dolandı iyice her yanıma, mumyaya döndüm... Labirentin mumyası, kördüğümlerle bezeli mezarlarında kaybolmuş, artık var olmayan hazinelerini koruyor.

Bir de isimsizler var... Adlandıramadıklarım... Kocaman bir yumruk gibi bekliyor boğazımda... Adını bir koyabilsem, fırlayıp çıkacak belki dilimden, ağır bir yükten kurtaracak bizi... Bilemiyorum... Bütün o sıkıntıların, boğulmaların, patlayamamaların bir ismi var mı acaba? Varsa, bulsam, nasıl bir patlama yaratır, kestiremiyorum...

Bir de yutulmuşlar var tabii... Boğaz dokuz boğum dediklerinden... Sustuklarım, beklediklerim, anlamsız dediklerim... Dilimin ucundan döndürdüklerim... Kocaman bir batık gemi gibi onlar da savrulup duruyor içimin denizlerinde... Yutulmuşlar bir defa... Tam yerinde taşı gediğine koyamadıklarım, son anda vazgeçtiklerim... Sevip de kıyamadıklarım... Gözümün bebeğinde sakladıklarım...

İşte bunlar benim kocaman karanlıklarım... İçimdeki Atuan'ım... Bir de ben, karanlıkların rahibesi, isimsizleri tarafından yutulmuş OL-AN-IM...

1 yorum:

  1. ol-an nasıl güzel bir güzelleme:) Yazmak belki de bir nebze olsun bizi rahatlatacak ama yerine ulaşmasını istiyor insan değil mi.. kendi içinde bulmak bazen işe yaramıyor, istiyorsun ki "al işte bu" demek, ama ama..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...