Görsel: Deviantart - Ethem Onur Bilgiç |
Bir de isimsizler var... Adlandıramadıklarım... Kocaman bir yumruk gibi bekliyor boğazımda... Adını bir koyabilsem, fırlayıp çıkacak belki dilimden, ağır bir yükten kurtaracak bizi... Bilemiyorum... Bütün o sıkıntıların, boğulmaların, patlayamamaların bir ismi var mı acaba? Varsa, bulsam, nasıl bir patlama yaratır, kestiremiyorum...
Bir de yutulmuşlar var tabii... Boğaz dokuz boğum dediklerinden... Sustuklarım, beklediklerim, anlamsız dediklerim... Dilimin ucundan döndürdüklerim... Kocaman bir batık gemi gibi onlar da savrulup duruyor içimin denizlerinde... Yutulmuşlar bir defa... Tam yerinde taşı gediğine koyamadıklarım, son anda vazgeçtiklerim... Sevip de kıyamadıklarım... Gözümün bebeğinde sakladıklarım...
İşte bunlar benim kocaman karanlıklarım... İçimdeki Atuan'ım... Bir de ben, karanlıkların rahibesi, isimsizleri tarafından yutulmuş OL-AN-IM...
ol-an nasıl güzel bir güzelleme:) Yazmak belki de bir nebze olsun bizi rahatlatacak ama yerine ulaşmasını istiyor insan değil mi.. kendi içinde bulmak bazen işe yaramıyor, istiyorsun ki "al işte bu" demek, ama ama..
YanıtlaSil