20 Ağustos 2015 Perşembe

Mektup


Mektupları özledim ben… Yok aslında, mektupları değil de, o zarfların içinden çıkabilecek her türlü detayı özledim… Yazı kısmı kolay, bir e-posta atıyorsunuz gidiveriyor… Gidiyor da, bir minik lavanta tanesi, bir leylak tomurcuğu, bir tutam kurdeleye tutturulmuş saç gitmiyor e-posta ile alıcıya…
Son anda, zarfı yalamadan önce, ki artık zarflar da yalanmadan kapatılıyor, 2 damla parfüm damlatamıyor insan…
İşte ben mektuplardan ziyade bu sürprizleri özledim… Posta kutumdaki kalın zarfları, “acaba içinden ne çıkacak?” diye açmayı özledim… Önce şöyle bir elimde tartmayı, arkasını çevirip kimden gelmiş diye bakmayı, pulundaki damgayla oyalanmayı, burnuma götürüp koklamayı, şöyle bir köşeye çekilip kahvemi demleyip kuytuda tadını çıkartarak okumayı özledim…
Leylak tadında, kavuşma kokulu, müzik dokunuşlu, battaniye gibi saran mektuplarımı özledim…
23 Mart 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...