20 Ağustos 2015 Perşembe

Sıkıntı

Fotoğraf: none by princesserouge
Çok iyi tanıyorum seni, çocukluğumdan… Böyle bulanık, kahverengi gibi bir örtü… Önce kalbimi kapatıyor… Karanlık basıyor içimi, kararıyor, ama kapkara değil… Balçık gibi böyle, bataklık gibi, bastığın adımı kurtaramıyorsun, alıyor seni içine, ama tam da batamıyorsun bir yandan… Bir parçası aydınlıkta kalıyor aklının… Biliyorsun yani tam olarak balçıkta yüzdüğünü… Miden bulanıyor gibi, ama çıkartamıyorsun bir yandan da…
Bir renk, bir renk olsa, kırmızıya bile razısın bu bulanık çamurdan çıkmak için… Kırmızı, kanın rengi, vahşetin rengi, ama doğumun rengi aynı zamanda, şehvetin rengi…
Siyah da olur, o bile, doğacak günün habercisi en azından…
Bunaltıcı, hani ter içindesin bir yandan örtünün altında, ama en ufak bir esinti yok, sadece nem… Birkaç tane kara sinek olsa, yapış yapış konsa tenine, onları kovmak için kalktığında örtü havalansa biraz?
Yok ama, yok işte… Ne renk, ne sinek, ne de esinti… Sıkıntı sadece, o balçık, bulanık iç sıkıntısı… Çocukluğumdan kalan bir sessiz çığlık…
10 Haziran 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...