24 Ağustos 2015 Pazartesi

SOBA

Oda kapkaranlık… küçük kız ağlıyor… büyüğü ders çalışıyor… aynı odadalar… sobanın başında… Dışarısı soğuk… kendi odası soğuk… burada olmak zorunda… ışık yakılmayacak kadar aydınlık… ama karanlık oda… para yok… ışık yakılamaz… kapıyı açma, soğuk geliyor içeriye… baba TV seyrediyor… yapacak başka bir şey yok…
Anne, o nerede? içeride çamaşır yıkıyor anne… Otomatik makine yok, pahalı… Anne bütün hafta çalışıyor zaten.. ama çamaşırlar yıkanmalı… birazdan yemek saati gelecek… biraz önce ise çocuklara banyo yaptırmış… üstü başı ıslak… hava soğuk… ama o anne.. üşütmez…
Ya baba? O ne yapar… TV seyrediyor… Sobanın üzerinde bir kazan… Su kaynıyor… Tepesinde çamaşırlar asılı… Sobanın kenarına çekilen sandalyelerde banyo havluları atılmış. Onlar da kurumalı… hava nemli, soğuk ve loş… Yanık kokuyormuş ama… Küçük kız ağlıyor…
Anne geldi… Kızacak… haklı… saçını süpürge ediyor bütün gün… Havlular yanmış nasıl fark etmezsiniz… ne biçim insanlarsınız siz… Birazdan da yemek istersiniz… İsteriz… Çocuğuz biz… Baba TV seyrediyor.. içerisi loş, soğuk, nemli, yalniz…
25 Ocak 2001

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...